
Çeri -II-*
Çeri ile aralarındaki konuşmaya kulağımı kabartıyorum. Ama benim için konuşmanın içeriğinden çok sesin tonu önemliydi. Hani bazı sesler vardır sadece dinlersiniz. İşte küt saçlı gizemli kadının sesi de böyleydi. Sanki Liam Neeson dolmuşumuzla Altunizade’ye yolculuk yapıyordu ya da kaptanımız Lana Del Rey bir yolcuya nerede ineceğini tarif ediyordu. İşte o Çeri ile konuştuğu zaman bu güzel sesli insanları anımsıyordunuz. Bu güzel insanı her gün gören, duyan şanslı insanlar var bu dünyada. Ben de onlara katılabilir miyim acaba diye içimden geçiriyorum. Başarıya ulaştığımı düşünerek içimde bir şeyler kıpırdaşıyor, istemsizce sevinç baloncukları çıkarıyorum. Sanırım hislerim çok gerçekçiydi, sahte dünyada yaşayan insanlar beni görünce çikolata görmüş kakao işçileri gibi hayretler içinde kaldılar. Okumaya devam et “Çeri -II-*”