Ey Ucuz acıların tanrısı
gözyaşımla tutuşan,
ağladıkça harlanan,
inlememle körüklenen,
o hazin günler
gelmeyecek mi?
O günler ki kandan,
tek bir nur yok şafaktan,
hesap sorulur kaçandan.
Ve Azar azar boğan
o hazin günler gelmeyecek mi?
Dünya açılsa!
Açılsa da serilse!
Sofrası olsa yüzü çizgililerin…
Tuzundur ruhuma basılan,
Yozdur âtiyi bekleyen,
Az biraz beyaz kaldı,
İrin üreten bedenimde.
Ürperen, seven,
utancından titreyen dudakların:
imanını gizleyemiyor.
Titredikçe dudakların
günahların dökülüyor.
Sevgisiz gözlere tahammülü kalmadı kıyametin,
Önemi yokayazdı ihanetin,
işe yaramaz ferasetin,
az biraz sabredin
işte orada kıyametin.
“Neden”, sadece harflerden oluşan ses yığınıdır.
Zaten, sadece geçmişten;
Kul, konuşamadığımız üç harflidir.
Senden sana kaçıyorum…
Anlat!
Ey ucuz acıların tanrısı!
Ahmet V. Yığılı
Photo by Syarafina Yusof on Unsplash